Wednesday, February 22, 2017

Doç Dr Aytekin Yılmazdan Modern Demokrasi Gelişimi ve Sorunları

Doç Dr Aytekin Yılmazdan Modern Demokrasi Gelişimi ve Sorunları



Türkiye’de Siyaset Bilimi alan?nda ders veren bir akademisyen olan Doç. Dr. Aytekin Y?lmaz, birinci bask?s? 2000 y?l?nda yap?lan “Modern Demokrasi Geli?imi ve Sorunlar?”[1] adl? eserinde demokrasi kavram?n? her yönüyle incelemi?tir. Yeni Türkiye Yay?nlar? taraf?ndan bas?lan kitap, günümüzde yeni bask?s? olmasa da, incelenmeye de?er bir eser olarak dikkat çekmektedir. Bu yaz?da, bu kitapta i?lenen en önemli konular özetlenecektir.

Modern Demokrasi Geli?imi ve Sorunlar?

Demokrasi Nedir, Niçin?
Tarihte ilk demokrasi örnekleri, antik Yunan medeniyetinde “polis” ad? verilen ?ehir devletlerinde uygulanm??t?r. Köleler, yabanc?lar ve kad?nlar?n dâhil olmad??? bir az?nl?k demokrasisi olan antik Yunan medeniyetinde, do?rudan (direkt) demokrasi uygulanmaktayd?. Demokrasi geli?tikçe, genel oy iradesi kabul gördü ve herkes vatanda?l?k hakk? kazand?. Uygulanmas? imkâns?z olan do?rudan demokrasinin yerini parlamenter temsili demokrasi ald?. Ça?da? demokrasiler liberal demokrasi ve sosyal demokrasi olarak iki ana ba?l?kta incelenebilir. Ço?ulcu sistemlerde “tek do?ru” yoktur ve dolay?s?yla yasal bir veya birden çok muhalefet vard?r. Ça?da? ço?ulcu sistemler toplum ç?karlar? ve dolay?s?yla dünya görü?leri farkl? kesimlerin bulunmas?n? do?al sayar ve bunu eksi de?il art? bir özellik olarak görür.

Demokrasi, ideal anlam?yla “insanlar?n sadece vicdanlar?n?n sesini dinledikleri, yönetimin ki?ilerin r?zas?na dayand??? ve zorlaman?n ortadan kalkt??? bir sistem” olarak tan?mlan?r. Ancak uygulamada durum farkl? olup, bizzat demokrasinin kendisi bir iktidar ve ki?ileri denetim alt?na alan bir otorite sistemidir. Klasik elit teorilerine (Pareto, Mosca) ve modern elit teorilerine (Joseph Schumpeter ve rekabetçi elitizm, Wright Mills) göre, demokrasi, ula??lmas? imkâns?z bir idealdir. Mills’e göre, modern Amerikan demokrasisinde asl?nda sistem üçlü bir iktidar oda?? (askerler, i?adamlar?, bürokrat ve siyasetçiler) taraf?ndan yönlendirilmektedir.

Sosyalist deneyimler sonras?nda, demokrasinin piyasa ekonomisinin varl??? olmadan imkâns?z hale gelece?i öne sürülmü?tür. Ancak piyasa mekanizmas?n?n da birçok demokratik soruna kaynakl?k etti?i de görülebilmektedir. Günümüz Bat? demokrasilerinde kar??m?za ç?kan baz? temel unsurlar ?öyle özetlenebilir:

1-) Siyasal demokrasilerde rejimin me?rulu?u yönetenlerin belli s?n?rlar ve denetim mekanizmalar? içerisinde istekleri yönünde hareket etmesinden kaynaklan?r.
2-) Yönetenlerin me?rulu?u, bunlar?n yönetimde kal?p kalmayacaklar?n?n belirli ve makul aral?klarla yap?lan seçimlerle belirlenmesine ba?l?d?r.
3-) Yönetilenlerin siyasal sürece her düzeyde kat?lma hakk? ve özgürlü?ü bulunmaktad?r.
4-) Siyasete kat?lma, siyasal tercihleri ?ekillendirme ve bunlar? kamuoyuna duyurma, benimsetme, bu tercihleri benimseyen kadrolar? örgütleme, iktidar yar???na girmek gibi eylemlerin gerçekle?mesi için vatanda?lar?n dü?ünce ve ifade, haberle?me, toplanma, örgütlenme özgürlüklerine sahip olmas?.

Alan Ball da, ayn? do?rultuda, liberal demokrasinin özelliklerini ?öyle s?ralam??t?r:

1-) Birden fazla siyasal parti bulunmas? ve partilerin serbestçe rekabet edebilmesi.
2-) Siyasal iktidar için rekabetin aç?k ve önceden kabul edilmi? prosedüre göre yap?lmas?.
3-) Siyasi iktidar pozisyonlar?na giri?in aç?k olmas?.
4-) Geni? oy hakk?na dayal? periyodik seçimlerin varl???.
5-) Sendikalar ve gönüllü kurulu?lar ile bask? gruplar?n?n s?k? ?ekilde hükümet kontrolünde olmamas? ve hükümet kararlar?n? etkileme imkân?na sahip olmas?.
6-) Dü?ünce, ifade ve din-vicdan özgürlü?ünün varl??? ile keyfi tutuklama, gözalt? olmamas?.
7-) Ba??ms?z yarg?.
8-) Kitle ileti?im araçlar?n?n devlet tekelinde ya da s?k? denetiminde olmamas?.

Yine Alan Ball’a göre, otoriter rejimlerin özellikleri ise ?öyle özetlenebilir:
  1. Aç?k siyasi rekabete önemli s?n?rlamalar vard?r.
  2. Tek biçimlilik yaratan total ideolojilerin varl???.
  3. Ki?ilere ait mahfuz alan?n kabulü sorunludur.
  4. Siyasi elit zaman zaman kaba güce ba?vurabilir.
  5. Sivil alan ve özgürlükler zay?ft?r. Kitle ileti?im araçlar? ile yarg? ba??ms?zl??? sorunludur, iktidar?n etkisine aç?kt?r.
  6. Yönetim ve kurallar halk yerine geleneksel siyasi elite dayan?r. Rejimde s?k s?k krizler, çökü?ler ya?an?r.
  7. Ço?ulculuk yerine hâkim bir grup siyasal kontrolü elinde bulundurur.
Demokrasinin temelinde özgürlük (hürriyet) kavram? vard?r. Tarihsel olarak, özgürlük, öncelikle devlet müdahalesinin s?n?rlanmas? ve ki?iye özel alanlar?n dokunulmaz hale gelmesi ?eklinde ortaya ç?km??t?r. Isaiah Berlin’e göre, i?te bu ki?inin dokunulmazl?k alanlar?n?n ortaya ç?k??? negatif özgürlü?e örnektir. Birinci ku?ak siyasal haklar daha çok negatif özgürlüklerle alakal?d?r. Negatif özgürlükler çok önemli olsa da, özel alanda e?itsizliklerin devam?na yol açabilir. Berlin’e göre, sosyal haklar?n?n geli?imiyle beraber pozitif özgürlük ad? verilen ve devlete baz? ödevler yükleyen haklar geli?ti. Pozitif özgürlükler, Berlin’e göre daha tehlikeliydi; zira devlet, kendisine yüklenen ödevlerine yerine getirerek negatif özgürlük alanlar?n? k?s?tlayan bask?c? yönetimler kurabilirdi. Bu anlamda, Berlin’e göre devlet ne kadar küçük olursa, o kadar faydal? idi. Ancak pozitif özgürlüklerin olmad??? bir ortamda da demokrasiler çökmeye aç?kt?. ABD Ba?kan? Franklin Delano Roosevelt’e göre, insanlar özgürlükle ekmek aras?nda bir seçim yapmak zorunda b?rak?ld?klar?nda ekme?i seçerlerdi. Bu nedenle, Avrupa’da demokrasilerin çökme sebebi halk?n demokrasiyi sevmemesi de?il, i?sizlik, güvensizlik ve ekonomik s?k?nt?lard?. Bunun ortadan kalkmas? için, pozitif özgürlüklerin varl??? yani sosyal bir devlete ihtiyaç vard?. Yani tarihsel süreç içerisinde, özgürlük kavram? ba?larda devlet otoritesinden kaç??, onun s?n?rlanmas? olarak ortaya ç?km??, sonras?nda ise devletin aktif olarak ki?inin özgürlü?ü, onurlu ya?am? için düzenlenmesi ?eklinde kendini göstermi?tir. Bugün de hala devletin ideal ölçüsü konusunda tart??malar devam etmektedir. Neo-liberal bak?? aç?s? devleti özgürlük lehinde s?n?rland?r?rken, e?itsizlikleri artt?rmaktad?r.

Ünlü Kar??la?t?rmal? Politika uzman? Samuel P. Huntington, "The Third Wave" adl? eserinde, dünya tarihinde üç büyük demokratikle?me dalgas?ndan söz etmektedir. Birinci demokrasi dalgas?, Amerikan ve Frans?z Devrimleri ile ba?lam??; 1820’de ABD’de oy hakk?n?n geni?lemesiyle ilerlemi? ve 1926’ya kadar 29 demokratik ülkenin kurulmas?yla son bulmu?tur. 1920’lerden ba?layan otoriter rejim dalgas? nedeniyle geriye dönü? ba?lam??; bunun sonucunda 1942’de demokratik ülke say?s? 12’ye dü?mü?tür. ?kinci demokrasi dalgas?, ?kinci Dünya Sava?? sonras?nda ba?layan dekolonizasyon dönemi ile ortaya ç?km?? ve 1962’de 36 ülke demokratik rejim haline gelmi?tir. 1960-1975 aras? dönemde ise yeniden bir geriye dönü? ya?anm?? ve demokratik ülke say?s? 30’a inmi?tir. 1970’lerin sonlar?ndan ba?layan üçüncü demokrasi dalgas? ile onlarca ülke daha demokrasiye geçmi? ve SSCB’nin y?k?lmas? sonras? ba?lad??? iddia edilebilecek olan 4. demokrasi dalgas? ile demokrasi tüm eksikliklerine ra?men alternatifsiz bir rejim haline gelmi?tir.

Phillips Shively’e göre, demokrasiye geçi?in 4 önemli nedeni vard?r:

1-) Otoriter rejimlerin yorgunlu?u, bozulmas? ve kamuoyu deste?ini kaybetmesi. Farkl? sebepler demokrasiye geçi?i tetiklemi?tir. Arjantin’de ?ngiltere kar??s?nda al?nan askeri ma?lubiyet (Falklands Sava??) demokrasiye geçi?i h?zland?r?rken, ?spanya ve Portekiz’de ünlü diktatörlerin (Franco ve Salazar) ölmeleri, komünist ülkelerde ekonomik s?k?nt?lar bu süreci h?zland?rm??t?r.
2-) Demokratik olmayan rejimlerin de?i?mesi yönünde uluslararas? bask?. ?spanya, Portekiz, Yunanistan ve Güney Afrika örneklerinde oldu?u gibi demokrasiye geçi?i d?? bask?lar da kolayla?t?rabilir.
3-) Halk?n fiziki güvenlik ile insan haklar? ve onurunun korunmas? ve iktidar?n kötüye kullan?lmas?n?n önlenmesi yönündeki iste?i. Özellikle bask? rejimlerinde halk?n birikmi? öfkesi demokrasiye geçi?i kolayla?t?r?yor.
4-) Ekonomik geli?me iste?i. Komünist ülkelerde ya?anan stagflasyon Bat? ülkelerindeki tüketim mallar?n?n çekicili?i gibi faktörler piyasa ekonomisini ve demokrasiyi daha cazip hale getirmi?tir. Piyasa ekonomisine dayal? demokratik rejimlerin ekonomik ve sosyal geli?meyi kolayla?t?rd??? iddia edilmektedir. Ancak güçlü bir sosyal devletin yoklu?u durumunda bizzat bu sistemin kendisi bir e?itsizlik ve sosyal sorun yuma?? haline gelebilmektedir.

Günümüzde demokratikle?me yönündeki geli?melere en önemli katk?lardan biri de toplumun iç yap?sal geli?meleri d???nda uluslar aras? toplum ve hukuktan gelmektedir. (Birle?mi? Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa ?nsan Haklar? Sözle?mesi, Avrupa Birli?i, Avrupa Güvenlik ve ??birli?i Te?kilat? vs.)

Demokrasi ve Unsurlar?
Birçok farkl? tan?m? olsa da, demokrasiyi, k?saca Abraham Lincoln’ün me?hur tan?m?yla “halk?n, halk taraf?ndan halk için yönetimi” olarak aç?klayabiliriz. Bu tan?m?n önemli olmas?n?n sebebi, demokrasinin üç unsuru olan temsil (halk?n), kat?l?m (halk taraf?ndan)  ve denetim (halk için) olgular?na dikkat çekiyor olmas?d?r. Ancak demokrasinin unsurlar? ve prosedürleri netle?tirilmedikçe, soyut bir “halk?n halk taraf?ndan yönetimi” tan?m?, ünlü Frans?z Siyaset Bilimci Maurice Duverger’nin de belirtti?i üzere hiçbir ?ey söylememektir. Dahas?, demokrasinin en önemli özelli?i Aristo’nun da belirtti?i gibi halk?n ve halk?n yarar?na olacak ?ekilde yönetmesi esas?d?r (politeia - demokrasi ayr?m?). Bilindi?i üzere, genelde siyasal rejim, bir sosyal grupta yönetenlerle yönetilenler aras?ndaki ayr?m?n ald??? biçim olarak tan?mlanmaktad?r. Duverger, çözümleri iki büyük grupta toplamaktad?r. Bunlar;

1-) Yönetenlerin otoritesini yönetilenlerin özgürlü?ü yarar?na s?n?rlayan liberal e?ilim,
2-) Yönetenlerin otoritesini yönetilenlerin zarar?na güçlendiren otoriter e?ilim olarak belirtmekte; dolay?s?yla birey ile toplum ili?kileri konusunda iki farkl? yakla??m ve ya?am biçiminin oldu?unu ve bu e?ilimler içinde teknik olarak farkl? biçimler bulunabilece?ini belirtmektedir.

Görüldü?ü üzere, demokrasi terimi halk ve yönetim kelimelerinden meydana gelmektedir. Dolay?s?yla halk kelimesi ile yönetim kelimesine verilecek anlama göre demokrasinin ?ekli de?i?ecektir. Demokrasinin “olmazsa olmaz” (sine qua non) ko?ullar? olarak ?u özellikleri sayabiliriz:

1-) ?ktidara geli?in serbest rekabetçi seçimler yoluyla olmas?,
2-) ?ktidara gelenlerin muhalif rakiplerinin iktidara geli? yollar?n? t?kamamas? ve muhalefetin olmas?,
3-) Seçimlerin belirli aral?klarla yap?lmas?.

Robert Dahl’a göre, demokrasinin varl??? için, tüm vatanda?lar?n:

1-) Tercihlerini ifade edebilmeleri,
2-) Bunlar? bireysel ve kolektif eylemle ortaya koyabilmeleri,
3-) Devletin bu tercihler aras?nda ayr?m yapmamas? gerekmektedir.

Demokrasi kavram?, Yunanca demos (halk) ve kratos (otorite-yönetim) kelimelerinden meydana gelir ve yönetim yetkisinin halk?n elinde ve yetkisinde olmas?n? ifade eder. Ancak demokrasi sürekli geli?en, derinle?en bir yönetim biçimidir ve dura?an de?ildir. Bu nedenle günümüz demokrasilerinin 8 temel unsuru oldu?undan söz edilebilir.

1-) Bireye ve ki?ili?ine sayg?: Demokrasi özgür bireye dayanmaktad?r. Demokrasiler ki?inin adam yerine konmas? esas?na dayan?r. Dolay?s?yla birey en yüksek demokratik de?erdir ve bireyin ki?ili?ine, fikirlerine sayg? duyulmas? demokrasilerin en temel esas?d?r.
2-) Bireysel özgürlük: Bireysel özgürlük ki?ilik potansiyelinin gerçekle?mesinin ana ko?uludur. E?er köleler gibi bizim hakk?m?zda ba?kalar? karar verecekse hayat s?radanla??p anlams?zla?t??? gibi karakter geli?imi de mümkün olmaz. ?nsanlar?n temel amaçlar?ndan birisi de hayatlar?n? zenginle?tirmektir. Dolay?s?yla bireye sayg? duyulmas?n?n yan?nda özgürlük sa?lanmas? da gereklidir.
3-) Rasyonelli?e (Ak?lc?l??a) inanç: Demokrasi ideali insanlar? ak?l sahibi (rasyonel) varl?klar olarak görür. Demokrasinin i?lemesiyle; bireylerin kendi ç?karlar? do?rultusunda ak?lc? kararlar vererek en do?ru seçimi yapaca??na dair inanç demokrasinin temelinde vard?r.
4-) E?itlik: Bireysel özgürlük yan?nda di?er bir önemli demokratik ideal e?itliktir. Ancak e?itli?in farkl? yorumlar? bulunmaktad?r. Baz?lar? e?itli?i daha dar olarak tan?mlayarak yasalar önünde e?itlik ve genel oy ilkesiyle e? tutarken, kimileri çok daha kapsaml? ekonomik demokrasi olarak adland?r?labilecek uygulamalar? savunurlar.
5-) Adalet: Demokrasiyle ilgili ve insanlar?n bir arada ya?amalar?n? sa?layan di?er bir olgu ise adalet idealidir. Adalet demokrasilerde en temel konulardan biri olmas?na ra?men, üzerinde henüz ortak bir tan?ma ula??lamam??t?r. Liberaller yetene?e ve üretime göre payla?may? önerirken, Marksistler ihtiyaca göre da??t?m? önerir ve buna göre adalet kurgularlar. Adaletin ilk ve en önemli a?amas? kanun önünde e?itliktir. Sosyal demokratlar f?rsat e?itli?ine vurgu yaparlar.
6-) Yasal Yönetim: Keyfili?i önleyen bir hukuk devletinin varl??? demokrasinin temelindedir.
7-) Anayasac?l?k: Anayasas?z demokrasiler olmaz. Devletin kurum ve kurallar?n?n, demokratik hak ve ödevlerin bir anayasa ile netle?tirilmesi ve güvence alt?na al?nmas? zorunludur.
8-) Halk Yönetimi ve Ço?unluk ?lkesi: Demokrasilerde az?nl?k haklar? çok önemlidir ancak ço?unlu?un iradesi seçimler yoluyla do?al olarak daha büyük önem kazanmaktad?r.

Bu noktada Rasyonellik (Ak?lc?l?k) dü?üncesine yak?ndan göz atmak gerekir. Bu ak?m, 17. yüzy?l?n Ayd?nlanma felsefesi ile Reformasyon’un sentezi ?eklinde ortaya ç?km?? ve modern demokrasinin ?ekillenmesinde büyük rol oynam??t?r. Rasyonellik, insana olan inanc? artt?rm??; insan?n akl?n? kullanarak tabiata hâkim olaca??, bireylerin kendini köle eden tabii ve sosyal çevreyi de?i?tirebilece?i, dolay?s?yla kendi kendilerini de yönetebilecekleri inanc? güçlenmi?tir. Böylece, insan?n bilimsel bilgi ve bunun uygulamas?yla özgürle?ip erdem kazanaca?? ve nihai anlamda insan?n ilerlemesiyle daha iyi bir toplum kurulaca?? varsay?lm??t?r. Ayd?nlanma dü?ünürleri, insan? hurafelerden ve metafizik karanl?klardan kurtararak ak?l yoluyla daha iyi bir düzen kurmaya gayret etmi?lerdir. Ayd?nlanma öncesinde Rönesans hareketiyle insan akl?n?n önündeki engeller kald?r?lmaya ba?lanm??t?r. Rönesans’? takip eden Reform döneminde ise, Protestanl?k mezhebinin ortaya ç?k??? ve mezhepler aras?nda ya?anan uzun sava?lar sonras?nda seküler dü?ünce ve hümanizm Avrupa’da yay?lmaya ba?lanm??t?r.

Demokrasinin ilerlemesinde toplumsal sözle?me teorilerinin (Hobbes, Locke, Rousseau) önemli katk?lar? olmu?tur. Ayr?ca antik Yunan, Roma ve H?ristiyan medeniyetlerinin Avrupa’da demokrasinin geli?imine önemli katk?lar? olmu?tur. Antik Yunan medeniyetinin temel katk?lar?:

a-) Siyasal alan?n icat edilmesi (geni? meydanlar),
b-) Hukuk devleti (yasalarla yönetim),
c-) Özgürlük ve e?itlik idealleridir (k?s?tl? da olsa demokrasi uygulamalar?).

Roma medeniyetinin demokrasiye temel katk?s? ise, hukuki sistem ve buna dayal? yurtta?l?k kavram?d?r. Romal?lar devletin tüzel ki?ili?ini ve evrensel hukuk anlay???n? icat etmi?lerdir. H?ristiyanl?k inanc?n?n da Bat? demokrasilerinin geli?imine katk?da bulundu?u söylenebilir. Özellikle Reform sonras?nda ortaya ç?kan Protestanl?k mezhebinin demokrasiye büyük katk?lar? oldu?u iddia edilmi?tir.

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.